Uzmanından konut tipi arıtma aygıtlarına dikkat uyarısı!
Suyun içindeki faydalı mineralleri yok ediyor!
Son yıllarda kullanımı giderek artan mesken tipi su arıtma aygıtlarının, suyun kalitesi üzerindeki tesirleri tartışma konusu olmaya devam ediyor. Su arıtma aygıtlarıyla yapılan çalışmaların, yararlı minerallerin içme suyundan büsbütün ya da kısmen uzaklaştırıldığını ortaya koyduğunu kaydeden uzmanlar, sistemli olarak bu suları tüketen şahısların, bilhassa günlük beslenme sistemlerinde de bu mineralleri gereğince alamaması durumunda, uzun vadede çeşitli sıhhat sıkıntıları yaşaması muhtemel olduğunu vurgu yapıyor.
Evlerde kullanılan su arıtma aygıtlarının tertipli bakımlarının yapılması ve filtrelerinin vaktinde değiştirilmesinin de değerli bir husus olduğuna işaret eden Moleküler Biyoloji ve Genetik Kısmı’ndan Arş. Gör. Seda Kuşoğlu Gültekin, “Bakımı sistemli yapılmayan ve filtreleri vaktinde değiştirilmeyen bir arıtma aygıtından elde edilen suyun sıhhat standartlarına uygun olması beklenemez.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Kısmı’ndan Arş. Gör. Seda Kuşoğlu Gültekin, mesken tipi su arıtma aygıtlarının suyun kalitesi üzerindeki tesirleri konusunda ihtarlarda bulundu.
Son yıllarda arıtma suyu kullanımı artıyor
Arş. Gör. Seda Kuşoğlu Gültekin, son yıllarda arıtma suyu kullanımının arttığına işaret ederek, “Piyasada, kullanıcıların ulaşabileceği farklı marka ve özelliklerde birçok arıtma aygıtı bulunmaktadır. Son yapılan bir çalışma, bu aygıtların su içerisinde bulunan mineral ölçüsünde azalmaya neden olduğunu göstermiştir. Mineraller, insan bedeni tarafından üretilemeyen ve kesinlikle günlük olarak beslenme yoluyla alınması gereken kıymetli moleküllerdir. Beslenme ve su tüketimiyle bedene alınan bu mineraller, insan metabolizmasında kritik vazifelere sahiptir. Su arıtma aygıtlarıyla yapılan çalışmalar, bu yararlı minerallerin içme suyundan büsbütün ya da kısmen uzaklaştırıldığını ortaya koymuştur. Tertipli olarak bu suları tüketen şahısların, bilhassa günlük beslenme tertiplerinde de bu mineralleri gereğince alamaması durumunda, uzun vadede çeşitli sıhhat problemleri yaşaması mümkündür.” dedi.
Mineraller dışarıdan alınması gereken hayati moleküller…
Minerallerin insan sıhhati için çeşitli kıymetli vazifelere sahip olduğunu lisana getiren Arş. Gör. Seda Kuşoğlu Gültekin, şunları kaydetti:
“Kişinin cinsiyeti, yaşı, hamilelik durumu ve hastalıkları üzere çeşitli faktörler, günlük mineral muhtaçlığını tesirler. Mineraller, bedenin iç istikrarı olarak isimlendirilen homeostazinin sağlanması ve sürdürülmesi için büyük değer taşır. Günlük beslenme yoluyla alınan mineraller, çeşitli metabolik süreçlerde kritik vazifeler üstlenir. Sindirim sistemi aracılığıyla bedene giren mineraller, kan yoluyla farklı dokulara taşınarak diş ve kemik yapısının korunması, kas kasılması ve sinirsel iletim üzere çeşitli metabolik faaliyetlerde rol oynarlar. Kalsiyum, magnezyum ve potasyum üzere minerallerin uzun vadede kâfi ölçüde alınmaması, yorgunluğa, kas kramplarına ve diş-kemik zayıflığına neden olabilir. Gelişme çağındaki bireylerde yahut hamilelik durumunda ise daha önemli sıhhat problemleri görülebilir. Sodyum ise, potasyum ile birlikte çalışarak bedenin su istikrarını düzenleyen bir elektrolittir. Bu sıvı istikrarı, hudut ve kas sistemi için kritik ehemmiyete sahiptir. Öteki mineraller üzere sodyum ve kalsiyum da beden tarafından üretilemez ve dışarıdan, günlük beslenme ile alınması mecburidir.”
Su arıtma aygıtlarının sistemli bakımları yapılmalı
Arıtma suyunun mineral içeriğindeki azalmanın yanı sıra, konutlarda kullanılan su arıtma aygıtlarının sistemli bakımlarının yapılması ve filtrelerinin vaktinde değiştirilmesinin de değerli bir mevzu olduğuna işaret eden Seda Kuşoğlu Gültekin, “Bakımı nizamlı yapılmayan ve filtreleri vaktinde değiştirilmeyen bir arıtma aygıtından elde edilen suyun sıhhat standartlarına uygun olması beklenemez. Lakin, gerekli filtrasyon, klorlama üzere süreçlerden geçerek tüketiciye ulaşan doğal kaynak suları, tüketim için çoklukla inançlı kabul edilmektedir.” diye konuştu.
Alternatif prosedürler de su içerisinde bulunan minerallerde azalmaya neden oluyor
Alternatif prosedürlerden karşıt ozmozun, florür ve bakteri üzere daha büyük parçacıklı kirleticilerin basınç yoluyla uzaklaştırıldığı, yarı geçirgen membran kullanılan bir usul olduğunu söz eden Seda Kuşoğlu Gültekin, “İyon değişimi prosedüründe ise, katı reçineler ve farklı elektrolit çözeltileri kullanılarak sudaki bakterilerin, çözünmüş katıların ve suyun tadında değişime neden olan çeşitli minerallerin uzaklaştırılması sağlanır. Her iki metotta de aygıtların tertipli bakımlarının ve temizliğinin yapılması elde edilen su kalitesini etkilerken, öteki sistemlerde olduğu üzere su içerisinde bulunan minerallerde de azalmaya neden olduğu bilinmektedir.” tabirinde bulundu.
Bilinçsizce mineral desteği kullanılmamalı
İnsan sıhhati için hayati ehemmiyete sahip minerallerin eksikliği kadar fazlalığının da çeşitli metabolik rahatsızlıklara yol açabileceğini kaydeden Gültekin, “Bu nedenle, şahısların günlük olarak alınması gereken ölçülerin üzerinde bilinçsizce mineral desteği kullanılması da farklı sıhhat sıkıntılarına neden olabilir.” biçiminde kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
